Herkese merhaba! Bugün sizlere, kelime dağarcığımıza pek de sık girmeyen ama aslında kulağa oldukça eğlenceli ve bir o kadar da gizemli bir kelimeden bahsedeceğim: Haşlak! Evet, doğru duydunuz. Belki de hayatınızda hiç duyduğunuz ya da çok nadir kullanıldığını düşündüğünüz bir kelime. O zaman gelin, hep birlikte bu gizemli kelimenin ardındaki derin anlamları keşfederken, biraz da eğlenelim. Çünkü kelimeler dünyasında her şey olduğu gibi, ”haşlak” da zaman zaman pek eğlenceli bir hal alabiliyor!
Haşlak: ”Ne, O Ne?” Dediğiniz An
Şimdi diyelim ki bir arkadaşınızın kulağını çınlatırken “Haşlak ne anlama geliyor?” diye sordunuz. Bir erkek olarak Mert, hemen çözüm odaklı ve mantıklı bir şekilde şunu söyleyebilir: “Bunu da internetten araştırırım, bekle.” Hemen telefonunu çıkarıp arama motorunda “haşlak nedir?” diye yazacaktır. Aynı dakika içinde yüzlerce sonuç çıkacak ve Mert, ”Ahh işte buldum! Haşlak, köy ağzında kullanılan bir kelime olup bir şeyin fazla olması, taşması anlamına gelir,” diyerek hem de kahkaha atarak size bunu açıklayacaktır. Tüm çözümlemesini bitirdiğinde, kendini bir adım önde hissedebilir. Çünkü mesele çözülmüştür.
Ama Ela, çözüm odaklı bir bakış açısının ötesine geçen bir düşünceyle yaklaşır. Ela, ”Haşlak ne anlama gelir?” sorusuna hemen cevap vermek yerine, biraz daha empatik bir yaklaşım sergiler. “Mert, aslında haşlak, kelimenin çok daha ötesinde bir şey! O, hayatın ”fazlalık” kısımlarını temsil eder. Sadece cümlelerde değil, ilişkilerde de haşlak vardır. Hani bazen birinin sana fazla yaklaşması, senin de fazla vermek istememen gibi…” der. Ve işte, tam da burada devreye girer kadınların o ilişki odaklı bakış açısı. Ela’nın derdi çözümden çok, anlamın duygusal yönüyle ilgilidir.
Haşlak: Fazla Fazlalık Mıdır?
Hadi gelin, bir yandan da hayal gücümüzü zorlayalım. Haşlak, kelimenin sadece kelime anlamıyla sınırlı değildir. Kaldı ki, bizim Mert’in araştırmalarına göre, haşlak “fazlalık” anlamına gelir, değil mi? Ama bakın, bazen fazla olan şey, aslında ihtiyacımız olandır. Hele bir de ilişkilerde fazlalık varsa, bu ”fazla bir şeyler” ne zaman sevgiyi göstereceğimizi bilmediğimiz, fazla duygusal anlarda karşımıza çıkabilir. Mesela, Ela’nın o anlık yüksek sesle gülmesi ya da Mert’in içine atıp atıp tekrardan aynı soruları sorması… İşte, hayatın haşlakları!
Ela’nın bakış açısına göre, haşlak sadece aşırı şekerli bir tatlı gibi de olabilir. Yani, her şeyin fazlası bazen insanı ”bıktırabilir” ama bazen de ”sevgiyle sarıp sarmalayabilir”. Evet, haşlak işte bu ikisi arasında bir denge bulmak gibidir. Mert, çözüm arayışıyla karşımıza çıktığında, haşlak bir kelime, Ela ise hayatın anlamlı fazlalıkları üzerine düşünürken, ikisi de bir bakıma birbirini tamamlar. Haşlak bir anlamda, fazla olan her şeyin, dengeye oturduğunda hayatı güzelleştirebileceğini düşündürür.
Bir Haşlak, Her Şeyin Fazlasıdır
Şimdi, buradan çıkardığımız ders ne? Haşlak, kelime olarak fazla olmayı anlatan bir şey olabilir, ama aslında ilişkilerde de fazlalıkların anlamı vardır. Hani bazen işin içinde çok fazla duygusal yük taşıdığımızı hissederiz. Bu, ilişkilerde “fazla” olduğu hissi uyandırabilir. Ama bu fazlalık, belki de yaşamın önemli parçasıdır. Fazlalıkların ardında bir güven, sevgi ve bazen de aşırı gülmeler vardır.
Yani, haşlak her zaman olumsuz bir şey değildir. Fazla olan şeyler bazen hayatımızı daha zengin ve anlamlı kılar. Tıpkı Ela ve Mert’in o çözüm odaklı ve empatik bakış açılarındaki gibi. O zaman siz de hayatınızdaki haşlakları keşfedin! Belki de fazlalıklar, hepimiz için daha anlamlı bir şeylere dönüşebilir. Belki de bu yazının sonunda bir haşlak, günümüzü daha keyifli kılmak için var oluyordur.
Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Hayatınızdaki fazlalıklar, haşlaklar hakkında ne gibi anılarınız var? Yorumlarda paylaşın, hep birlikte gülümseyelim! 🙂